Venöz yetmezlik, toplardamarlarda kanın kalbe taşınmasında bozulma ile ortaya çıkan bir dolaşım problemidir; varis ise bu durumun klinik sonucu olarak damarların genişlemesi ve görünür hale gelmesidir. Her iki durum birbirine bağlı olmakla birlikte farklı patofizyolojik süreçleri temsil eder.
Venöz yetmezlik belirtileri, bacaklarda ağırlık, ödem ve gece krampları şeklinde ortaya çıkar ve ilerleyen süreçte ciltte renk değişikliklerine yol açabilir. Bu tablo varislerden önce gelişebilir ve varis oluşumuna zemin hazırlar.
Varis hastalığında, toplardamarlardaki kapakçıkların yetersizliği sonucunda damarlar genişler, kıvrımlı hale gelir ve cilt yüzeyinde belirginleşir. Kozmetik görünüm dışında ağrı, yanma ve kaşıntı gibi şikâyetler de sıklıkla eşlik eder.
Tedavi açısından venöz yetmezlikte yaşam tarzı düzenlemeleri, varis çorapları ve ilaç tedavisi ön plandayken, varislerde lazer, köpük skleroterapi veya cerrahi yöntemler tercih edilebilir. Her iki hastalıkta da erken tanı, komplikasyonların önlenmesinde kritik öneme sahiptir.
Venöz Yetmezlik İle Varis Neden Kaynaklanır?
Bu sorunların temelinde genellikle toplardamarların içindeki kapakçıkların düzgün çalışmaması yatar. Bu kapakçıklar kanın aşağıya doğru geri kaçmasını engeller. Eğer bu kapakçıklar bozulursa, kan bacaklarda göllenir, basınç artar ve damarlar genişler. Bu duruma venöz reflü yani geri kaçış denir. En sık neden budur. Bazen de sorun damarlarda bir tıkanıklık olmasıdır. Bu tıkanıklık daha önceden geçirilmiş bir derin ven trombozu (DVT) yani pıhtılaşma sonrası kalabilir. Ayrıca bacak kaslarımızın yürüme sırasındaki pompalama hareketi de kanın yukarı taşınmasında önemlidir. Bu kas pompası iyi çalışmazsa sorunlar artabilir.
Venöz Yetmezlik İle Varis İçin Risk Faktörleri Nelerdir?
Bazı durumlar bu sorunların ortaya çıkma ihtimalini artırır. Yaş ilerledikçe damarların ve kapakçıkların zayıflaması riski artırır. Ailede varis öyküsü olması genetik bir yatkınlığa işaret edebilir. Kadınlarda hormonal nedenler ve gebelikler riski yükseltir. Fazla kilolu olmak bacak damarlarına ekstra yük bindirir. Uzun süre ayakta durmayı veya oturmayı gerektiren meslekler de kanın bacaklarda göllenmesini kolaylaştırır. Hareketsiz yaşam tarzı da benzer bir etki yaratır. Bu faktörler hem venöz yetmezlik hem de varis gelişiminde rol oynayabilir.
Venöz Yetmezlik İle Varisin Ortak Belirtileri Nelerdir?
Başlangıçta her iki durumda da benzer şikayetler görülebilir. Bacaklarda gözle görülür mavi, mor, şişkin ve kıvrıntılı damarlar yani varisler en bilinen belirtidir. Bazen daha ince örümcek ağı şeklinde damarlar da olabilir. Bunun yanında bacaklarda ağrı, sızlama, yanma hissi sıkça görülür. Özellikle akşama doğru veya uzun süre ayakta kalınca artan bir ağırlık ve yorgunluk hissi olabilir. Ayak bileklerinde veya bacaklarda şişlik, özellikle gün sonunda belirginleşen şişlikler de yaygındır. Bacaklarda kaşıntı veya gece krampları da bu duruma eşlik edebilir.
İleri Evre Venöz Yetmezlik İle Varisin Farklı Belirtileri Var Mıdır?
Evet, venöz yetmezlik ilerledikçe durum sadece görünür damarlarla sınırlı kalmaz. Altta yatan sorun yani damar içi yüksek basınç devam ettikçe dokularda hasar oluşmaya başlar. Bu durumun en önemli işaretleri ciltte görülen değişikliklerdir. Özellikle ayak bileği çevresinde cildin rengi kalıcı olarak kahverengiye dönebilir. Ciltte kuruluk, kızarıklık, kaşıntı ve egzama benzeri yaralar (venöz egzama) gelişebilir. Daha da ilerlerse cilt ve cilt altı dokusu sertleşir, kalınlaşır (lipodermatoskleroz). En ciddi durum ise venöz ülser denilen, genellikle ayak bileği iç kısmında açılan, zor iyileşen yaralardır. Bu cilt değişiklikleri ve yaralar, durumun ciddiyetini gösterir.
Venöz Yetmezlik İle Varis Teşhisi Nasıl Yapılır?
Tanı koymak için öncelikle şikayetlerinizi dikkatle dinleriz ve bacaklarınızı muayene ederiz. Ayakta ve yatarken bacaklarınızdaki damarların durumuna, şişliğe, cilt değişikliklerine bakarız. Ancak sorunun asıl kaynağını ve ciddiyetini anlamak için en önemli aracımız Renkli Doppler Ultrasonografidir (RDUS). Bu ağrısız test, ses dalgaları kullanarak damarların içini görmemizi sağlar. Kan akışının yönünü, hızını, kapakçıkların çalışıp çalışmadığını, geriye kaçak (reflü) olup olmadığını veya damarlarda tıkanıklık bulunup bulunmadığını net bir şekilde gösterir. Tedaviyi planlarken bu bulgular çok değerlidir. Doktorlar ayrıca hastalığın evresini belirlemek için CEAP gibi sınıflandırmalar kullanabilirler.
Venöz Yetmezlik İle Varisin Tedavisinde İlk Adım Nedir?
Tedavinin temelini genellikle koruyucu yöntemler oluşturur. Bunların başında kompresyon yani basınç tedavisi gelir. Size uygun basınçta ve boyutta verilen varis çorapları veya bandajlar, bacaklara dışarıdan destek yaparak kanın yukarı dönüşünü kolaylaştırır, şişliği ve ağrıyı azaltır. Gün içinde fırsat buldukça ve gece yatarken bacakları kalp seviyesinden yukarıda tutmak da çok faydalıdır. Fazla kilolarınız varsa kilo vermek önemlidir. Düzenli egzersiz, özellikle yürüme gibi baldır kaslarını çalıştıran aktiviteler, kas pompasını harekete geçirir. Uzun süre sabit pozisyonda kalmaktan kaçınmak, sık sık mola vermek ve hareket etmek gerekir. Cilt bakımı da ihmal edilmemelidir.
Venöz Yetmezlik İle Varis İçin Hangi Girişimsel Tedaviler Uygulanır?
Koruyucu yöntemler yeterli olmadığında veya sorunun kaynağına yönelik bir çözüm gerektiğinde girişimsel tedaviler gündeme gelir. Küçük varisler veya kılcal damarlar için skleroterapi yani iğne tedavisi uygulanabilir. Bu yöntemde damar içine özel bir ilaç verilerek damarın kapanması sağlanır. Daha büyük damarlardaki kapakçık yetmezlikleri (reflü) içinse günümüzde modern yöntemler var. Endovenöz ablasyon bunlardan biridir. Lazer veya radyofrekans enerjisi kullanılarak ya da özel bir tıbbi yapıştırıcı (zamk) veya mekanik-kimyasal yöntemlerle, sorunlu ana damar içeriden kapatılır. Bunlar genellikle küçük bir iğne deliğinden yapılan, iyileşmesi hızlı işlemlerdir. Klasik cerrahi yöntemler (damarın çıkarılması) ise artık daha az tercih edilmektedir.
Venöz Yetmezlik İle Varis Durumunda Ne Zaman Doktora Başvurmalı?
Bacaklarınızda sürekli bir ağrı, ağırlık hissi, kramp veya şişlik fark ederseniz, gözle görülür varisleriniz varsa veya cildinizde renk değişikliği, sertleşme, kaşıntı ya da yara gibi belirtiler ortaya çıkarsa mutlaka bir doktora görünmelisiniz. Bu belirtiler altta yatan bir venöz yetmezliğin işareti olabilir. Erken teşhis ve doğru tedavi planı ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir, daha ciddi sorunların önüne geçilebilir ve yaşam kaliteniz korunabilir. Özellikle cilt değişiklikleri veya yara gibi belirtiler varsa vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak önemlidir.

Prof. Dr. Uğur Özkan, 1975 Adana doğumludur. 1998 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuş, radyoloji uzmanlığını 2003’te tamamlamıştır. 2010’da doçent, 2022’de profesör unvanını aldı. Girişimsel radyoloji alanında damar hastalıkları, varis, venöz yetmezlik, biyopsiler, diyaliz fistülleri ve tümörlerin ameliyatsız tedavisine yönelik çalışmalar yapmaktadır. Türk Radyoloji ve Türk Girişimsel Radyoloji Derneği üyesidir. 2025 itibarıyla Özel Medline Adana Hastanesi’nde Girişimsel Radyoloji Doktoru olarak hizmet vermektedir.